Kültür Sanat

Bir şarkının yeniden doğuşu

Bir şarkının yeniden doğuşu

AYŞE ÖZDEMİR – Eğer saldırıdan kurtulabilseydi belki de şimdi Bergen ile kadınlara yönelik vahşet ve şiddet olaylarından konuşacaktık ya da belki de söylediği yeni bir şarkının yine ne çok sevildiğinden bahsedecektik. Ama arabesk müziğin ünlü sesi Bergen henüz 30 yaşındayken eski eşi tarafından kurşunlanması sonucu hayatını kaybedince akıllarda, kalplerde son görüntüleriyle ve şarkılarıyla kaldı. Şarkıcıyı Farah Zeynep Abdullah’ın canlandırdığı “Bergen” filmi çok büyük
ilgi görürken, arabeskin klasiklerinden “Sen Affetsen Ben Affetmem”
şarkısı da yeniden popüler oldu.

‘Bergen sessiz sedasızdı’

Bergen’in sanki yaptığı bir evlilik yüzünden yaşadığı bin musibete isyanını dile getirirmiş gibi söylediği “Sen Affetsen Ben Affetmem” şarkısının sözlerini, 2017’de 64 yaşında kaybettiğimiz Ali Tekintüre yazmıştı. “Tam bir duygu insanı” olan, tüm şarkı sözleri sevilen Ali Tekintüre, “Sen Affetsen Ben Affetmem”i yazdıktan sonra yılların bestecisi Burhan Bayar’a vermişti. Besteleriyle arabesk müziğe damgasını vuran Burhan Bayar, “Sen Affetsen Ben Affetmem” şarkısının nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: “1984 senesinin sonuydu. Ali Tekintüre bu şarkının sözlerini bana getirdi, ben de aldım katlayıp cebime koydum. Sonra İbrahim Tatlıses ile Bursa’ya turneye giderken otobüste cebimde bir şey aradığımda bu sözlerin yazılı olduğu kağıt elime geldi. Dikkatlice okuduktan sonra sözlerini biraz iddialı, isyan içerikli buldum. Kağıdı yine katlayıp cebime koydum ve ardından Ali abiye ‘Abi bu sözler çok iddialı, sen affetsen ben affetmem biraz fazla…’ dedim. O da dedi ki ‘Burhan, rabbimiz her şeyi affediyor ama kul hakkını sana bırakıyor, ona karışmıyor.’ Ben de ikna oldum ve besteyi yaptım. Şarkıyı ilk Emrah okudu. Ardından Yaşar Kekeva istedi Bergen için. 80’li yılların ikinci yarısıydı, Bergen’in albümünü yaptık ve Bergen okudu ikinci olarak. Sanırım ilk albümüydü. Tabii biz hep stüdyoda çalıştığımız için Bergen’in özel hayatıyla ilgilenmiyorduk, kabiliyetli bir insandı. Biz çalışırken zaten gözünü kaybetmişti, sessiz sedasızdı. Gayet sakin bir şekilde işini yapıp gitmişti.”

Bir şarkının yeniden doğuşu

‘Çok duygusal biriydi’

“Peki, Ali Tekintüre kendisine bu sözleri yazdıran üzücü bir olay mı yaşamıştı?” diye soruyoruz Burhan Bayar’a. Şarkının tek bir olaya bağlanamayacağını, yaşananların bir araya gelmesiyle çıktığını belirten Bayar, “Ali abi çok duygusal bir insandı. Allah’ın ona verdiği yeteneği kullanıyordu. Tabii ki hayatta daima sıkıntılar oluyor, bunlardan etkilenmemek mümkün değil. Bu da söze, besteye yansıyor. Bu şarkı da hayat birikimimizle ve devamlı müziğe odaklanmaktan kaynaklanan konsantrasyonla ortaya çıktı. Ali abi bu ülkede gelmiş geçmiş en büyük yeteneklerden biriydi, efsaneydi, çok iyi bir adamdı, çok dürüsttü, zaten o kadar şiir yazan bir insanın kötülükle uğraşacak zamanı da yoktur” diyor. Şarkının yıllar sonra yeniden popüler olmasını da “Demek ki halkın gönlünde bir şeyler bırakabilmişiz. Zaten bu halk bizim duygularımızı hep sevdi, tüm şarkılarımı beğendi” diye yorumluyor. Şarkıyı okuyan diğer şarkıcıların yorumlarını da beğendiğini, herkesin kendisine göre bir rengi olduğunu belirten besteci, “Hepsinde emek var. Türkiye’nin ortak bir müziği var, makam müziği, popçu da rockçı da herkes buradan üretiyor, biz batının matematiğini alıp kendi ruhumuzu içine koymuşuz. Ülkemizde her gün beş makamdan ezan okunuyor” değerlendirmesini yapıyor.

‘Sen Affetsen Ben Affetmem’

Tanrım kötü kullarını
Sen affetsen ben affetmem
Bütün zalim olanları
Sen affetsen ben affetmem
Sen tanrısın affedersin
Bağışlarsın kulum dersin
Neler çektim sen bilirsin
Ağlatıp da gülenleri
Terk edip de gidenleri
Sevilip sevmeyenleri
Sen affetsen ben affetmem
Ümidimi kıranları
Bu dünyayı yakanları
Dar günde bırakanları
Sen affetsen ben affetmem
Boynu bükük koyanları
Sen affetsen ben affetmem

Yerli filmlerde rekorun 7 milyon 437 bin 50 seyirciyle “Recep İvedik 5”te olduğu belirtti, onu 7 milyon 369 bin 98 seyirciyle “Recep İvedik 4”,
6 milyon 980 bin 70 seyirciyle de “Düğün Dernek” takip ediyor. Yabancı filmlerde ise rekor 2 milyon 961 bin 89 izleyiciyle “Hızlı ve Öfkeli 7” filminde. Onu 2 milyon 943 bin 123 kişiyle “Titanik”, 2 milyon 810 bin 580 kişiyle “Örümcek Adam: Eve Dönüş Yok” filmi izliyor.

Halk kalbinde yaşatıyor

Bergen’i Farah Zeynep Abdullah’ın, Halis Serbest’i Erdal Beşikçioğlu’nun canlandırdığı, senaryosunu Sema Kaygusuz ile Yıldız Bayazıt’ın yazdığı, yönetmenliğini Mehmet Binay ile Caner Alper’in yaptığı, yapımcılığını Mine Şengöz’ün üstlendiği “Bergen” filmi 4 Mart’ta gösterime girdi. Çok büyük ilgi gören film iki hatada 4 milyondan fazla kişi tarafından izlendi. Halk, kadınlara yönelik vahşetin kurbanlarından biri olan Bergen’in trajedisini izlemek için sinema salonlarına koştu. Sahneler bir bir geçerken sinema perdesinden gözler ıslandı, yürekler yandı, toplumun, devletin, hiç kimsenin koruyamadığı bir kadının “ah”ı saplandı salonlara, acıya “koruyamamanın” isyanı karıştı. Hemen her gün gerçekleşen kadın cinayetlerine ve şiddete “dur” demek için bir kez daha en sert önlemlerin alınması, yasal yaptırımların artırılması istendi…

‘Acıyı mı seviyoruz?’

“Halkımız acıyı seviyor” yorumuna katılıyor Burhan Bayar ve “Çinliler ‘acı olgunlaştırır’ der. Biz de toplumun duygularına hitap ediyoruz. Maneviyatçı bir halkız, bunu zaman da değiştiremiyor, ‘Sen Affetsen Ben Affetmem’in bunca yıl sonra yine sevilmesinin nedeni bu” diyor. Bestecinin dillere yerleşen ve hepsi duygulara seslenen şarkılarından bazıları şunlar; “Mavi Mavi”, “Bir Kulunu Çok Sevdim”, “Kaç Kadeh Kırıldı”, “Hasret Rüzgârları”, “Yıkılmışım”, “Yalnızım Ben”, “Mutlu Ol Yeter”… Ali Tekintüre’yle birlikte yaptığı şarkılardan bazılarıysa “Kalbini Mahşere Götür İstersen”, “Ecele Sitem”, “Hepsi Geçer”…

‘Tanrım Beni Baştan Yarat’

1953’te Adıyaman Besni’de doğan, 2017’de yaşamını yitiren Ali Tekintüre “Arabesk müziğin şarkı sözü yazarı” olarak biliniyordu. Tekintüre’nin askerdeyken yazdığı “Tanrım Beni Baştan Yarat” şiiri, Muzaffer Özpınar tarafından bestelenmişti. Emel Sayın’ın şarkıyı söylemesiyle tanınmaya başlayan Tekintüre, “Dilek Taşı”, “Sürünüyorum”, “Hangimiz Sevmedik”, “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi”, “Senden Vazgeçmem”, “Seni Yakacaklar”, “Duyar mısın Feryadımı” gibi unutulmaz şarkılara sözleriyle imzasını atmıştı. Sözlerini yazdığı 1500 şarkı Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Gülden Karaböcek’in de aralarında bulunduğu yıldızlar tarafından okunan Tekintüre’nin 2 şiir kitabı ve 10 şiir kaseti yayımlanmıştı. Verdiği bir röportajda hayatından söz eden Tekintüre şunları söylemişti: “Mütevazı bir hayatım var, Türkiye’deki herhangi bir insanın hayatı gibi. Yokluktan gelen, babası vefat etmiş bir insanın hayat mücadelesi benimkisi. Çoğu kimse zanneder ki ben üniversite okudum. Ama ben ilkokulu bitirip eğitimimi bırakmak zorunda kaldım. Babam vefat ettikten sonra sekiz kardeş İstanbul’a geldik. Çok zor zamanlardan geçtik, herkes gibi. Anlattıklarım hayatım değildir, hissettiklerimdir. Plak şirketi Türküola’da asgari ücretle yıllarca çalıştım. 13 – 14 senelik sigortamı dışarıdan ödeyerek emekli oldum. Birikimi olan biri değilim. Şarkılarım biraz fazla olduğu için geçimimi sağlayabiliyorum.”

9C4E6Y6G1B5B1 Cansız bedeni bile korumaya alındı

Eğer hayatta olsaydı Bergen, yaşamasına fırsat verilseydi şimdi 62 yaşında olacaktı. Yaşasaydı belki de hayatını anlatan filmin galasına katılacaktı. Artık kim bilebilir ki bunları… 1959’da Mersin’de doğmuştu Bergen, asıl adı Belgin Sarılmışer’di. Babasıyla annesi boşanmıştı. Annesiyle taşındığı Ankara’da konservatuvarın piyano bölümüne girmişti. 1977’de dayısının oğluyla evlenmiş, 1981’de bir oğlu dünyaya geldikten sonra boşanmıştı. Oğlu babası tarafından Hollanda’ya götürülmüştü. İlk kez 1979’da sahneye çıkan Bergen, 1981’de çalışmak için gittiği Adana’da tanıştığı Halis Serbest ile 1982’de evlendi. Aynı yıl ilk longplay’i “Şikâyetim Var” piyasaya çıkarken, şiddet gördüğü için Serbest’ten birçok kez kaçtı. 1982’de İzmir’de gece kulübünde çalışırken eşi tarafından yüzüne attırılan kezzap nedeniyle sağ gözünü kaybetti, Halis Serbest de tutuklandı. 1985’te İzmir’de Pırlanta Pavyon’da sahneye çıkan şarkıcı, 1986’da “Acıların Kadını” albümüyle çıkış yaptı ve altın plak ile kaset aldı. 1987’de “Acıların Kadını” filminde oynadı, 1987’de konser için gittiği Adana’da bıçaklı saldırıdan kılpayı kurtuldu, 1989’da Halis Serbest’ten boşandı.

Bergen 14 Ağustos 1989’da albümünün tanıtımı için gittiği Adana Pozantı’da Halis Serbest tarafından kurşunlanarak öldürüldü.
30 yaşındayken katledilen ve doğduğu Mersin’de toprağa verilen Bergen’in mezarı, annesi tarafından kafese alındı. İddiaya göre, Serbest, Bergen’i vurduktan sonra “Seni mezarında da rahat bırakmayacağım” demişti. Almanya’da yakalanan ve iki yıl sonra Türkiye’ye getirilen Serbest, “hafifletici nedenlerle” 7 aylık mahkumiyetin ardından tahliye edildi. Acılı anne Sebahat Çakır karara isyan etti. Adana Kozan’da ikinci eşinden olan çocuklarıyla hayatını sürdüren Serbest’in “Bergen” filminin yaşadığı ilçede gösterimine karşı çıkarak “Biz Kozan’da kalabalık bir aileyiz, filmin burada gösterimi olmaz, yakışık almaz, ben de internetten izlerim” dediği belirtildi.

 

 

 

Kaynak: Milliyet https://www.milliyet.com.tr/kultur-sanat/bir-sarkinin-yeniden-dogusu-6726012

Bir yanıt yazın